Tasarımın mutfağında yetişmiş bir isim olan ve mimari trendlerde önemli projelere sahip portföyünü sürekli geliştirmeye devam eden Livan Tasarımın sahibi Derya Coşkun ile ,iyi bir tasarımcının hikayesi ile çizilen hayatın şekillendirdiği yapılara atılan imzayı nasıl başardığını konuştuk. Başarı öyküsünü içtenlikle anlatan Coşkun’un röportajı sizlerle...

 

“ Tasarımcı’nın kızı Rümeysa Özkarslı böyle tanınlamış 6 yaşındayken annesinin mesleğini...”

 

Oturduğum yerden olmazdı. Resim sevdamla kendi şehrimde bulabileceğim İlk iş “Vitray Atölyeleri” oldu. Sonra 2 yıl Seramik Atölyesi’nde ,5 Yıl Tekerekoğlu Tekstil fabrikasında “Desen bölümü şefi” olarak çalıstım.2 yıl Erdem Cam atölyesinde “Desinatör” olarak kaldım.

 Arada iç mimari projeleri de geliyordu. Apikoğlu İnşaat’a çizimlerimi götürüp projelerinde yardımcı olabileceğimi söyledim ve onlar da beni henüz inşaatı yeni başlayan Erpen idari binasına yönlendirdiler. İlk işimi almıştım ve İç Mimari mesleğinde ki serüvenim de bu şekilde başlamış oldu. Daha sonra bir Mimarlık ofisinde iç mimari projelerini yönettim.1 yıl sonra da kendi ofisimi kurmaya karar verdim. Liseden 1987’de mezun olup uğruna 11 yıl her aşamasında çalıştığım hayalimdeki mesleğin ofisine 1998 yılında Livan Design olarak kavuşmuş oldum.

 

Egitim hiç bitmeyecek, onu biliyorum.Annemle Babam, “Kızım İlkokula yazdırdığımızda bir çanta taktık omzuna hala İndirmedin” derler. Mutlaka akşam okunacak bir kitapla dergiyle dönerim eve.. Mesleğimle ilgili olan Milano Fuarını mutlaka 6 yıldır kaçırmıyorum.Pariste ki Aksesuar Fuarı’da keyiflidir. Kendi ülkemizdeki ulaşılabilir malzeme bilgısi açısından Yapı ve Seramik Fuarını’da takip ederim.En çokta yerli-yabancı dergileri kaçırmam.Her ne kadar dijital teknolojiyle bilgi akışı hızlansa da Dekorasyon Kitaplarını Almama Engel Olamadılar. Ki Görsel Hafızanın Beslenmesinin Bu Meslek Adına Hiç Karanlık Bırakılmamıs Işıklandırılmış Bir Şehır Gibi Düşünebilirsiniz. Belediye Sizsınız Okudugunuz Her Kitap Her Sokaga Taktıgınız Bır Lamba…Işıl Işıl..

 

2006 2007 Yılları arasında Bilgi Üniversitesi (İtalyan Domus Academy İle Ortak Proje) Tasarım Kültürü Yönetimi Eğitimine Katıldım..Müthiş bir deneyimdi.Konusunda uzman kişilerin tasarımdan modaya ,pazarlamadan resime ,mimariden   reklamcılığa dair tecrübe paylaşımıydı..Şimdi olsa yine giderim. Paola Urbano,Koray Özgen,Mehmet Güleryüz ,Zeynep Fadıllıoğlu,Han Tümertekin bir adım ötenizde durup ilerlediği yolda edindiği anafikirleri anlattı.Gerisi Teferruattı.

 

“Mimarlar yapılan mekanlar yaşarsa ayakta kalır”

 

Livan tasarım olarak kaç yıldır Gaziantep’te hizmet veriyorsunuz ?

 

Livan Design olarak 19 yılda yaklaşık 160 projede yer aldık. Çocuk odasını hazırladığım çocukların kapımı çalıp ofislerinin dekorasyonunu yapmamı istemeleri bana verilen bir ödül gibi.

 

Dekorasyon yapmıyoruz aslında sadece biz. Bize danışan kurum veya aile farketmez, hayatımızın belli bir dönemine eşlik etmek üzere seçiyoruz birbirimizi ve kader birliği yapıyoruz. sizin çocuğunuz TEOG sınavına hazırlanıyor ve size hoca tavsiye ediyor. Ekonomi bozuluyor yatırımın bir kısmını erteliyor. Hayatının kararını verip evleniyor.

Siz gelinin kız kardeşi damadın annesi olup kararlar veriyorsunuz. Eşlerin arasında denge unsuru oluyorsunuz. Hayatının birikimini ortaya koyduğu ekmek teknesini tasarlıyorsunuz. Bana benden fazla güvenen (ki sorumluluktur beni tedirgin eden asla işin zorluğu değil) bir müşteri portföyüm oluştu seneler içinde. Ben onların büyümesine vesile olurken onlarda beni büyüttüler...

 

-Ne tür tasarımlara ağırlık veriyorsunuz?

 

Gaziantep’te yaptığım genel mekanlar, bu şehrin yerli yabancı misafirlerini ağırladığı salonlar oldu. Orkide Pastaneleri ve Koçak Baklava salonları gibi...

 

-Projelerinize başlamadan önce karar verme sürecinize ne gibi etkenler etki eder ?

 

Benim dekorasyon işini alırken söylediğim üç şey vardır;

Birincisi ; gelen projenin ana fikre uygun olup olmadığını sorgulamak, gerekirse yatırımcıyı vazgeçirmek. Çünkü biz tasarımcılar veya mimarlar yapılan mekan yaşarsa ayakta kalırız.

 

İkincisi ; ben yapacağım dekorasyonla mevcut müşteri portföyünüzdeki sayıyı en az iki katına çekebilirim derim.Ama sadece 6 ay sürer bunun etkisi. Onları elinizde tutmak sizin hizmet kalitenizle ilgilidir.

Üçüncüsü ise mümkünse doğal ya da doğala en yakın malzeme kullanmayı isterim. Yatırımın yalın ve zamansız en az on yıl yeni kalmasını sağlamak için gereklidir.

 

-Önemli ve devam eden projelerinizi bizimle paylaşabilir misiniz?

 

Adana,Mersin,İstanbul,Bolu ve Balıkesir şehirlerinde yaptığım projeler oldu. Projelerini teslim ettiğimde onların hayatında benim projelerim benim hafızamda da o şehrin hatıraları kaldı.Müthiş bir değiş tokuş aslında.

2016 yılında ekibimize bir dekoratör mimarda dahil oldu.Uzun vadede daha farklı işlere de imza atacağız inşallah birlikte. “Aldo Rossi , ‘Tasarla,inşa et, öğret’ misyonunu edinme zamanı gelmişti.Öğretiyorken kendini de yeniden denetlemiş oluyorsun aslında.

 

-Sizce iyi bir tasarımcı olmanın olmazsa olmazı nedir?

 

Tasarımcı insan ortalama insandan daha ilkel,daha aydın,daha ,daha çılgın daha aklı başındadır. “Frank Barron” benim duvar yazım ve baş köşemde durur. Gaziantep’te mimarı yapılanmayı ve mimariyi eleştirmek yerine neler yapmalıyız konuşmanın zamanı artık. 2 milyonu aşan nüfusun kendi şehrinde neredeyse 400 tane mimar ve içmimar mezun etme şansı var.

 

 

100 kişi de dışarıdan eklense 500. Alttan yetişip gelenler var, 4 yıl okusalar 1 yıl içinde 2000 tane estetikten anlayabilecek insan demek. Bu şehri sanatla giydirmek demek.Nüfusun binde biri mimar yani.Rakamlara vurunca sonuç şaşırtıcı değil mi ? Bence de şehrin sanat festivallerinden, sergilerden ve konferanslardan yıkılması lazım. 40 yıl önce bu meslek yaygın değilken şehrin siluetini etkileyen yeni bir yapı yokken şimdi yine yok.Hala insanlar 1800’lü yıllarda yapılmış eserlere hayranlıkla bakmaya geliyor. X ve Y kuşağı sıra bizde.Biz bir şeyler yapmazsak , z kuşağı sabırsız. Bu gidişle valla ya bazı ezer geçer ya da terk eder. Alfa kuşağı gelmek üzere...

 

 

-Son dönemlerde bir çok örnek dairenin tasarım işini gerçekleştirdiğinizi duyduk. Bu konuda Livan Tasarımın tercih edilmesinin sebebini bizimle paylaşır mısınız?

 

Son dönemlerde Gaziantep’te bazı inşaat şirketlerinin (Tuğçe inşaat ,Güven inşaat,Laçin İnşaat ve Mrs İnşaat ) tasarım danışmanlığını da yapıyoruz. Bu şehirdeki müşteri kesiminin inşaat şirketinden beklenti dinamiklerinin değişmesinin yolunu açmak için doğru bir nokta ve doğru sunum satışı kolaylaştırıyor. Bir de kalifiye ustalar bu inşaatlarda yetişiyor. Malum okul yok iyiyi desteklemek, kötüyü elemek değil de daha iyi yapacağı bir işe yönlendirmek gerek. Dünyaya bir şey ekliyorsak, bunun topluma yönelik de bir karşılığının olması gerekiyor.

 

-Son olarak Gaziantep’in yakın zamandaki mimari trendini nasıl değerlendiriyorsunuz?

 

Şehrimizi seviyorsak ,alfa kuşağının gurur duyacağı yapılar üretmemiz lazım. Bunun sorumluluğunda yapılara imza atmak gerek. Evler ister büyüsün ister küçülsün ,insanlar dışarı da olmayı seviyor. Bu da iç mimari den çok sosyal donatıları güçlendirilmiş, estetik kaygılarla döşenmiş belediye projeleri ve çevre tasarımı demek oluyor.İşine ve şehrine sevdalı disiplinler arası karma bir oluşumla bu şehri nasıl yukarıya taşırız planında ,her projede görev almaya da hazırız.

 

Livan Design olarak 19 yıldır içinde yer aldığım her proje için işverenlerime ,beni destekleyen 19 yıldır yanımda olan çalışma arkadaşlarıma ,desteğini esirgemeyen mimar ve mühendis arkadaşlarıma ,anne ve babama ve bana katlanan ,beni sürekli formatlayan kızıma

teşekkür ederim...