-Bir içmimar olarak hayata bakış açınız mesleğinize nasıl yansıdı?
Benim gerek karakterim gerek mesleğim icabı detay seven bir yapım var . 9 yaşımdan itibaren aktif olarak satranç oynuyorum, Türkiye 2.liğim,3.lüğüm var. Bu sporun bana kazandırdığı sabır duygusu ve bir sonraki hamleyi düşünme yetisi mesleğime çok büyük katkılar sağladı. Yeni yerler görmeyi , gezmeyi araştırmayı severim, mesleğimizin temelinin araştırmak üzerine dayalı olduğunu düşünüyorum.
-Projelerinizi hayata geçirirken her mimarın kendine has bir tarzı mutlaka vardır, siz daha çok ne tarz tasarımlara imza attınız?
Genel olarak yaptığım projeleri asla birbirinden ayırmam, hepsinde ayrı heyecan duyarım. Elbette kendime ait bir tarzım var ancak bunu müşterilerin istekleri ile harmanlayıp , şekillendirmek her iki tarafı da mutlu eden sonuçlar vermektedir. Bana göre tarz klasik ve modern başlığı altında oluşur, avangart projelerde yer almamaya çalışırım.
-Kariyer sürecinizde “İşte Bu” diye nitelendirdiğiniz bir çalışmanızı bizimle paylaşırmışsınız?
İşimi çok severek yapan bir içmimarım, çok şükür bu sayede sonuçlandırdığım her proje beni ve müşterilerimi mutlu eder.İş yerimi ilk açtığım ay aldığım Gaziantep’te villa projesi benim için her zaman özel bir yere sahiptir.
-Yapılan bir işi insanlara beğendirmek en zor şey olmalı, bu konuda mükemmeliyetçi bir yapınız var mı? Ya da sizi teşvik eden ilham kaynağınız nedir?
Genel olarak mükemmelliyetçi bir yapım vardır. Yaptığım iş içime sinene kadar denemekten asla vazgeçmem.
Çoğu zaman içmimarlığın yanında kendimi psikolog gibi hissederim. İnsanlar bizlere büyük hayallerle de gelebilir, tamamı ile fikirlerimize teslim de olabilir. Onları ve ailelerini bu zorlu süreçte dengede tutup mutlu sonuçlandırmaya çalışırım.
İşimizin zorlu olan tarafı ise tasarımda doğru yoktur, iyi , güzel , çirkin yoktur. Dolayısı ile müşterileri iyi tanıyıp , isteklerine yön vermek gerekir. Ben ilk andan itibaren projeye başlamadan önce onları tanımaya çalışırım , aile yapıları nasıldır , nelerden hoşlanırlar , hobileri nelerdir. Bu ön bilgileri alıp , onları tanımaya başladıktan sonra gerçek anlamıyla içmimarlık yapmaya başlarım.
-İnsanların daha çok vakit geçirdiği mekanları tasarlıyorsunuz, son zamanlarda daha çok hangi trendler tercih ediliyor ?
Son yıllarda Gaziantep kentinde iç mimari anlayış batılaşmaya başladı. İnsanlar artık abartılı, kaba hatların hakim olduğu , altın varaklarla dolu olan karmaşık tasarımlardan hoşlanmıyor. Fonksiyonelliğin de estetik kavramı kadar önemli olduğunu fark ettirebilmeyi başarıyoruz .Tasarım anlayışları sadeleşiyor, dolayısıyla iç mekan tasarlamak çok daha keyif verici hale geliyor .
-Diez Design olarak Gaziantep’e mimari anlamda nasıl bir soluk getirdiniz?
Diez Design mimarlık ofisini 2014 yılında ortağım Mimar Ezgi Kalfe Şahin ile kurduk. Genç bir ekibiz. Hevesimiz ve isteklerimiz cok fazla. Bu da bizi her zaman diri ve canlı tutuyor. İçmimar olarak gündemi sürekli takip etmek durumundayız. Yeni çıkan malzemeleri , trendleri yurt içi ve yurt dışı fuarlardan takip ederek Gaziantep ile tanıştırmayı hedefliyor ve bu yolda ilerliyoruz.
-İyi bir projeyi bitirdikten sonra insanlardan aldığınız izlenim sizi nasıl etkiler?
Gerek okul hayatı gerek çalışma hayatı son derece zor olan bir meslek yapıyorum. Çalıştığım müşteriler iş sonunda kendi işleri bittikten sonra birdaha yeni bir yer yaptıracak sabırlarının kalmadıklarını söylerler, bu süreç onları bu şekilde etkilese de bazı zamanlar bir ayda birkaç projeyi ard arda yapmak durumunda kalabiliyoruz. Proje sonlarında onların benimle çalıştıkları için dile getirdikleri memnuniyet herşeye değer. Bu beni son derece motive ediyor, insanları mutlu etmek , yaşadıkları mekanlara şekil vermek çok ayrıcalıklı bir duygu.
-İçmimar tam olarak ne yapar?
İçmimarlık mesleği Türkiye’de 1925 yılında eğitime başlamış bir meslek grubudur. İçmimar ünvanını kullanabilmek için üniversitelerin 4 yıllık içmimarlık lisans bölümünden mezun olmak gerekmektedir. Ülkemizde tanınırlığı 10 yıldır artan içmimarlık kısaca insanın varolduğu heryerde vardır. Çoğu zaman projesi çizildikten sonra iş içmimara teslim edilir.Örneğin bir konut projesinde öncelikle cepheleri belirler , oda paylaşımlarını yapar sonrasında alt yapı tesisatı , kaba ve ince işler uygulama kısımlarının ardından mobilya seçimleri , aydınlatma, ıslak hacim tasarımlarını tamamlarız. Kısacası inşaat halinde olan bir projeye başlayıp insanların içerisine yerleşecekleri ana kadar yapılan her türlü işlemden içmimar sorumludur.