Merkez Bankası PPK özetinde, ''Öncü veriler, gıda fiyatlarında kasım ayında gözlenen olumlu seyrin aralık ayında da sürdüğü yönünde sinyal vermektedir. İşlenmemiş gıda tarafında taze meyve ve sebze fiyatları gerilerken, kırmızı et fiyatlarında gözlenen artış bu olumlu seyri kısmen sınırlamaktadır'' denildi.

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), Aralık ayı Para Politikası Kurulu (PPK) toplantı özetini yayımladı. Özette şu ifadelere yer verildi:

''Küresel ticaret politikalarına ilişkin belirsizlik azalmakla birlikte tarihsel ortalamasının üzerinde kalmaya devam etmiştir. Süregelen belirsizliğe rağmen, küresel büyüme tahminlerinde görülen sınırlı iyileşme eğilimi mevcut PPK döneminde de sürmüştür. Diğer taraftan, artan korumacılık, öne çekilen talebin geçici etkilerinin ortadan kalkması ve belirsizliğin daha uzun bir zaman dilimine yayılma olasılığı, küresel büyüme görünümü üzerindeki aşağı yönlü riskleri canlı tutmaktadır. Bu çerçevede, zayıf ve kırılgan görünümün devam edeceği; Türkiye'nin dış ticaret ortaklarının ihracat paylarıyla ağırlıklandırılan küresel büyüme endeksinin 2025 yılında yüzde 2,0; 2026 yılında ise yüzde 2,3 oranında artacağı tahmin edilmektedir. Küresel talep görünümündeki zayıf seyir ve arz yönlü gelişmeler ham petrol fiyatlarını baskılamaya devam ederken, enerji emtia fiyatları düşük seyrini korumaktadır. Diğer taraftan, tarım emtia, endüstriyel ve değerli metal fiyatları kaynaklı olarak enerji dışı emtia fiyatları artış eğilimini sürdürmüştür.

Enflasyon üzerindeki riskler küresel ölçekte geçerliliğini korurken, merkez bankaları söz konusu riskleri gözeterek faiz indirimlerini sürdürmektedir. Son dönemde, risk iştahındaki dalgalanmalara bağlı olarak, gelişmekte olan ülke hisse senedi piyasalarından portföy çıkışları gözlenirken, küresel belirsizlikler ve jeopolitik gelişmeler, portföy hareketleri üzerindeki aşağı yönlü riskleri canlı tutmaktadır.

Parasal ve finansal koşullar

Türk lirası (TL) mevduat faiz oranları, 24 Ekim ile biten haftaya kıyasla 119 baz puan azalarak 5 Aralık ile biten haftada yüzde 46,9 seviyesinde gerçekleşmiştir. Aynı dönemde TL ticari kredi faizleri (Kredili Mevduat Hesabı ve Kredi Kartı hariç) 76 baz puan artarak yüzde 47,9; ihtiyaç kredisi (Kredili Mevduat Hesabı hariç) faizleri 262 baz puan artarak yüzde 64,6; konut kredisi faizleri 25 baz puan azalarak yüzde 37,8; taşıt kredisi faizleri ise 125 baz puan azalarak yüzde 34,1 seviyesinde oluşmuştur.

Bireysel kredilerin 4 haftalık büyüme oranlarının ortalaması 24 Ekim-5 Aralık döneminde sınırlı ölçüde azalarak yüzde 3 seviyesinde gerçekleşmiştir. Bu düşüşte kredi kartı büyümesindeki yavaşlama etkili olmuştur. TL ticari kredilerin 4 haftalık büyüme oranlarının ortalaması yüzde 2,6 seviyesinde yatay seyretmiştir. Kur etkisinden arındırılmış yabancı para (YP) ticari kredilerdeki 4 haftalık büyüme oranlarının ortalaması yüzde 0,4 ile bir önceki PPK dönemi seviyesinin altında gerçekleşmiştir.

Zorunlu karşılık (ZK) düzenlemesinde sadeleşme adımlarının atılmasına karar verilmiştir. Bankaların ve finansman şirketlerinin yurt dışından doğrudan temin ettiği 1 yıldan uzun vadeli YP yükümlülüklerdeki artış tutarına yüzde sıfır oranında ZK uygulanmasına ilişkin geçici uygulama yıl sonu itibarıyla sonlandırılmıştır. Ayrıca, 16 Ocak 2026 tarihinde yeni oranlar üzerinden tesisi yapılmak üzere YP zorunlu karşılık oranlarında değişikliğe gidilmiştir.

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) brüt uluslararası rezervleri, 24 Ekim'den bu yana 0,9 milyar ABD doları artarak 5 Aralık itibarıyla 186,4 milyar ABD dolarına yükselmiştir. Türkiye'nin 5 yıllık kredi risk primi (CDS) 22 Ekim'den bu yana yaklaşık 41 baz puan azalarak 10 Aralık itibarıyla 226 baz puan seviyesine düşmüştür. Türk lirasının 1 ay vadeli kur oynaklığı 10 Aralık itibarıyla yüzde 8,4 seviyesine, 12 ay vadeli kur oynaklığı yüzde 18,7 seviyesine gerilemiştir. Önceki PPK toplantı haftasından bu yana Devlet İç Borçlanma Senetleri (DİBS) piyasasına 1,6 milyar ABD doları, hisse senedi piyasasına ise 0,2 milyar ABD doları olmak üzere toplamda 1,8 milyar ABD doları net portföy girişi gerçekleşmiştir.

Talep ve üretim

Gayri Safi Yurt İçi Hâsıla (GSYH), 2025 yılının üçüncü çeyreğinde yıllık ve çeyreklik bazda sırasıyla yüzde 3,7 ve yüzde 1,1 oranlarında artmıştır. Dönemlik büyüme öngörülenden yüksek gerçekleşmiştir. Don ve kuraklık olayları nedeniyle bitkisel üretimdeki gerilemenin etkisiyle tarım katma değeri bu dönemde yıllık bazda yüzde 12,7 oranında gerilemiş ve büyümeyi sınırlamıştır. Tarım sektörü hariç tutulduğunda büyümenin daha yüksek gerçekleştiği gözlenmiştir. Harcama yöntemiyle incelendiğinde, bu dönemde özel tüketim ve toplam yatırımların yıllık büyümeye pozitif katkı verdikleri görülmüştür. Çeyreklik bazda ise yılın ilk iki çeyreğinde gerileyen özel tüketim üçüncü çeyrekte artış kaydederken, toplam yatırımlar yılın ikinci çeyreğinin ardından bu dönemde de büyümeyi desteklemiştir. Üçüncü çeyrekte çeyreklik bazda mal ve hizmet ithalatında düşüş, ihracatında ise artış gerçekleşmiştir. Böylelikle net ihracatın çeyreklik büyümeye katkısı pozitif yönde olmuştur. İkinci çeyrekte hızlanan iktisadi faaliyet, üçüncü çeyrekte bir miktar yavaşlayarak çeyreklik potansiyeline yakın bir büyüme sergilemiştir.

Hizmet üretim endeksi eylül ayında sınırlı bir miktar gerilemiştir. Çeyreklik bazda ise yılın ikinci çeyreğindeki yatay seyrin üçüncü çeyrekte de devam ettiği görülmektedir. Ekim ayında perakende satış hacim endeksinde aylık bazda yüzde 0,2, çeyreklik bazda ise yüzde 2,2 oranında artış gerçekleşmiştir. Altın hariç perakende satışlar aylık bazda yüzde 0,1 oranında gerilemiş, çeyreklik artış hız keserek yüzde 0,7 oranında olmuştur. Aynı dönemde ticaret satış hacim endeksi, aylık bazda yüzde 3,6 oranında azalmış, çeyreklik bazda da önceki çeyreğe benzer şekilde gerilemeyi sürdürmüştür. Kartla yapılan harcamalar ekim-kasım döneminde çeyreklik bazda artmıştır. Diğer yandan, kart kullanım oranında son yıllarda görülen artışın etkisi dışlandığında tüketim harcamalarının daha ılımlı gerçekleştiği değerlendirilmektedir. Beyaz eşya satışları ekim ayında yükselirken otomobil satışları ekim-kasım döneminde ılımlı artış göstermiştir. İmalat sanayi firmalarına yönelik anket verileri, yılın son çeyreğinde kayıtlı iç piyasa siparişlerinin önceki iki çeyrekteki gerilemesini takiben bir miktar arttığına işaret etmiştir. Özetle, son çeyreğe ilişkin öncü göstergeler talep koşullarının dezenflasyon sürecine verdiği desteğin sürdüğüne işaret etmektedir.

Ekim ayında sanayi üretim endeksi, mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış olarak aylık bazda yüzde 0,8 oranında azalmış, takvim etkilerinden arındırılmış olarak yıllık bazda yüzde 2,2 oranında artmıştır. Çeyreklik bazda sanayi üretimi, ekim ayı itibarıyla dördüncü çeyrekte yüzde 2 oranında düşmüştür. Ana eğilimi izlemek amacıyla tipik oynaklık sergileyen diğer ulaşım ve benzeri sektörler dışlandığında, sanayi üretiminin çeyreklik bazda daha sınırlı olarak gerilediği görülmektedir. İmalat sanayine yönelik anket göstergeleri, dördüncü çeyrek için sektör faaliyetinde artışa işaret etmektedir. Kapasite kullanım oranı ılımlı bir yükselişle kasım ayı itibarıyla dördüncü çeyrekte bir önceki çeyreğe kıyasla 0,2 puan artmıştır. İnşaat üretim endeksi ise, yılın üçüncü çeyreğinde çeyreklik bazda yüzde 7,8 oranında, bir önceki yılın aynı dönemine göre ise yüzde 26,3 oranında yükseliş kaydetmiştir.

Ekim ayında mevsimsellikten arındırılmış istihdam 32,8 milyon kişi seviyesinde gerçekleşmiş ve bir önceki çeyrek ortalamasına kıyasla yüzde 0,4 oranında artmıştır. Bu dönemde, işgücüne katılım oranı çeyreklik olarak 0,2 puan artmış, işsizlik oranı ise 0,1 puan yükselerek yüzde 8,5 seviyesine çıkmıştır. Anket göstergeleri, yılın dördüncü çeyreğinde imalat sanayi firmalarının geleceğe yönelik istihdam beklentilerinde tarihsel ortalamanın altında seyreden görünümün devamına işaret etmektedir.

Eylül ayında cari işlemler dengesi aylık bazda 1,1 milyar ABD doları fazla vermiştir. 12 aylık birikimli cari açık önceki aya kıyasla 1,7 milyar ABD doları artarak 20,1 milyar ABD doları olmuştur. Seyahat gelirleri 7 milyar ABD doları olarak gerçekleşmiş, 12 aylık birikimli olarak 58,9 milyar ABD dolarına yükselmiştir. Hizmetler dengesi fazlası ise 62,6 milyar ABD doları seviyesinde gerçekleşerek güçlü seyrini sürdürmüştür.

Kasım ayında mevsimsellikten arındırılmış olarak ihracat ve ithalat artış kaydetmiştir. Önceki üç ayda gerileyen ihracatta kasım ayındaki artış daha belirgin olmuştur. Bununla birlikte, 12 aylık birikimli dış ticaret açığı bir önceki aya göre yükselmiştir. Bu dönemde, küresel düzeyde altın fiyatlarının yükselişiyle desteklenen altın ithalatı da söz konusu artışa katkı vermiştir. Nitekim altın hariç bakıldığında dış ticaret açığı gerilemiştir. Mevcut veriler ışığında, 12 aylık birikimli cari açıkta ekim ve kasım aylarında artış olacağı öngörülmektedir. Altın ithalatı, ekim ve kasım aylarında yüksek seviyede gerçekleşirken, 12 aylık birikimli olarak artmaya devam etmiştir. Mevsimsellikten arındırılmış tüketim malı ithalatı, üçüncü çeyrekteki belirgin düşüş sonrasında ekim ayında gerilemeyi sürdürmüş, kasım ayında ise yeniden yükselmiştir. Kasım ayına ilişkin geçici dış ticaret verileri aralık ayı için yüksek frekanslı öncü verilerle beraber değerlendirildiğinde, üç aylık ortalama eğilimler, ihracat ve ithalatta artışa işaret etmektedir.

Cari açığın finansmanı tarafında, bankacılık sektörünün 12 aylık birikimli uzun vadeli borç çevirme oranı eylül ayında yüzde 169,5 olarak gerçekleşmiştir. Söz konusu oran, bankacılık sektörü dışındaki firmalarda yaklaşık yüzde 147,1 olmuştur. Bu çerçevede, yurt dışı borçlanma imkanlarının yüksek seviyelerini koruduğu değerlendirilmiştir.

Enflasyon gelişmeleri ve beklentiler

Tüketici fiyatları kasım ayında yüzde 0,87 oranında yükselmiş, yıllık enflasyon 1,80 puan düşüşle yüzde 31,07 olarak gerçekleşmiştir. Yıllık tüketici enflasyonundaki gerilemeyi gıda fiyatları sürüklerken, gıda dışında kalan tüketici fiyatlarında yıllık enflasyon görece yatay seyretmiştir. B endeksinin yıllık değişim oranı 0,35 puan düşerek yüzde 32,17'ye; C endeksinin yıllık değişim oranı da 0,40 puan azalışla yüzde 31,65'a gerilemiştir. Yıllık enflasyona katkılar gıda ve alkolsüz içecekler, temel mallar ve hizmet gruplarında sırasıyla 1,61, 0,20 ve 0,17 puan azalırken, alkol-tütün-altın ve enerji gruplarında sırasıyla 0,10 ve 0,08 puan artmıştır. Mevsimsellikten arındırılmış verilerle, tüketici fiyatlarının aylık artışı bir önceki aya kıyasla zayıflamıştır.

Kasım ayında tüketici enflasyonu gıda fiyatlarındaki gelişmelerle beklenenden düşük gerçekleşmiştir. Son aylarda olumsuz seyreden gıda fiyatlarında kasım ayındaki düşüşte sebze ürünleri öncülüğünde işlenmemiş gıda alt grubu etkili olurken, işlenmiş gıdada aylık fiyat artışı yavaşlamıştır. Bu dönemde işlenmemiş gıda fiyatlarındaki yüzde 3,33'lük azalışta sebze (yüzde -9,52), yumurta (yüzde -8,38) ve beyaz et (yüzde -8,24) fiyatlarındaki gerilemelerin etkisi hissedilmiştir. İşlenmiş gıda grubu fiyatları ise bir önceki aya kıyasla yüzde 1,50 oranında artmış; et ürünleri (yüzde 5,17) ile katı-sıvı yağlar (yüzde 4,22) fiyat artışları ile öne çıkmıştır. Hizmet fiyatları kasım ayında yüzde 1,46 oranında artarken mevsimsel etkilerden arındırıldığında hizmet enflasyonundaki yatay seyir korunmuştur. Temel mal grubu aylık fiyat artışı kasım ayında görece ılımlı seyretmiştir. Öte yandan, enerji aylık enflasyonu temelde ham petrol fiyat gelişmelerinden ayrışan motorin ürün fiyatlarının sürüklediği akaryakıt kalemine bağlı yükselmiştir.

Enflasyonun ana eğilimi eylül ayındaki artıştan sonra ekim ve kasım aylarında bir miktar gerilemiştir. Ana eğilime ilişkin göstergeler, üç aylık ortalamalar bazında ise belirgin bir değişim sergilememiştir. Mevsimsellikten arındırılmış aylık enflasyon, B endeksinde bir önceki aya kıyasla yatay seyrederken, C endeksinde artmıştır. Enflasyonun B endeksini oluşturan gruplardan işlenmiş gıdada yavaşladığı, hizmet sektöründe yatay seyrettiği, temel mallarda ise bir miktar artış kaydettiği gözlenmiştir. Dağılım ve model bazlı ana eğilim göstergeleri de bir önceki aya kıyasla azalmıştır. Tahmin performansı görece daha iyi olan medyan enflasyonun aylık bazda yüzde 1,8'e gerilediği izlenmiştir.

Kasım ayı itibarıyla son üç aylık dönemde mevsim etkilerinden arındırılmış ortalama enflasyon temel mallarda (yüzde 1,19) sınırlı ölçüde yükselirken hizmet sektöründe (yüzde 2,89) bir önceki aya kıyasla yatay seyretmiştir.

Hizmet sektöründe hâkim olan fiyatlama davranışı önemli ölçüde atalete ve şokların enflasyon üzerindeki etkilerinin uzun bir zamana yayılmasına neden olmaktadır. Bu dinamikler, hizmet enflasyonunun mallara göre yüksek seyrine neden olmaktadır. Kasım ayında, yıllık enflasyon kira ile haberleşme hizmetlerinde azalırken diğer gruplarda artmıştır. Kira enflasyonu aylık bazda yüzde 2,49 ile güç kaybetmeye devam etmiş, grup yıllık enflasyonu yüzde 63,59'a gerilemiştir. Ulaştırma alt grubunda fiyatlar yüzde 1,69 oranında artmış, bu grupta yıllık enflasyon yüzde 43,24'e yükselmiştir. Bu gelişmede, hava yoluyla yolcu taşımacılığı kalemindeki fiyat artışının etkisi öne çıkmıştır. Haberleşme alt grubu aylık fiyat artışında (yüzde 1,51) telefonla yapılan görüşme ile internet ücretlerindeki yükselişler etkili olmuştur. Lokanta-otellerde ise aylık enflasyon otel ücretlerindeki gerileme ile yüzde 0,89'a yavaşlamıştır. Diğer hizmetler alt grubunda fiyatlar yüzde 1,06 ile görece ılımlı seyretmiş, paket turlar hac hizmeti fiyatlarına istinaden artmıştır.

Perakende Ödeme Sistemi (PÖS) mikro verileri üzerinden takip edilen öncü göstergeler, aralık ayında sözleşme yenileme oranındaki gerilemenin devam ettiğine ve sözleşmelerde referans olarak kullanılan artış oranlarının yavaşladığına işaret etmektedir. Böylelikle hem aylık hem de yıllık bazda kira enflasyonundaki gerileme eğilimi sürmektedir. Gerek PÖS mikro verilerinden elde edilen yeni ve yenilenen sözleşmelerde oluşan gerekse konut değerleme raporları üzerinden takip edilen kira artış oranlarının TÜFE'deki mevcut yıllık kira enflasyonunun altında değerler aldığı ve gerilemeye devam ettiği izlenmektedir. Bununla birlikte, kira enflasyonu deprem ve kentsel dönüşüm gibi konut sektörüne özgü arz yönlü unsurların da etkisiyle, öngörülenden yüksek seyretmektedir.

İnşaat üretimi yıllık yüzde 28,0 arttı
İnşaat üretimi yıllık yüzde 28,0 arttı
İçeriği Görüntüle

Yurt içi üretici fiyatları kasım ayında yüzde 0,84 oranında artmış, yıllık enflasyon 0,23 puan yükselerek yüzde 27,23 olmuştur. Üretici fiyatları aylık enflasyonu Türk lirasındaki görünümün de etkisiyle önceki aylara kıyasla zayıflamıştır. Bu dönemde enerji fiyatları (yüzde -0,48) gerilerken, sermaye (yüzde 1,54) ve ara malları (yüzde 1,27) fiyat artışları ile öne çıkmıştır.

Kasım ayında uluslararası emtia fiyatları temelde enerji ve tarım emtia fiyatlarındaki artışın etkisiyle bir miktar yükselmiştir. Bu dönemde altın fiyatlarındaki yükseliş ise daha ılımlı gerçekleşmiştir. FAO gıda fiyatları endeksi ise kasım ayında şeker, süt ürünleri ve yağ fiyatları öncülüğünde gerilemiştir. Ekim ayında ortalama 64,7 ABD doları civarında seyreden Brent ham petrol fiyatları, aralık ayının ilk on günü itibarıyla ortalamada 63,8 ABD doları seviyesine gelmiştir. Emtia fiyatları yıl genelinde enerji tarafında gerilerken enerji dışında kalanlarda artış göstermiş, toplamda ise dezenflasyonu destekleyici bir görünüm sergilemiştir.

Küresel Arz Zinciri Baskı Endeksi kasım ayında tarihsel ortalamasının bir miktar altında gerçekleşmiştir. Küresel ve Çin'e yönelik konteyner endekslerinde temmuz ayında başlayan düşüş eğilimi kasım ayında yönünü artışa çevirse de bu durum aralık ayının ilk on günü itibarıyla kalıcı olmamıştır. Döviz kuru sepeti kasım ayında daha düşük bir oranda artmıştır. Bu dönemde mevsimsel etkilerden arındırılmış imalat sanayi PMI verileri hem girdi fiyatlarında hem de ürün fiyatlarında gerilemeye işaret etmiştir.

Kasım ayında firma ve hane halkı enflasyon beklentilerinde iyileşme gözlenirken piyasa katılımcıları beklentileri ise farklı yönde gelişmiştir. Piyasa Katılımcıları Anketi sonuçlarına göre, 2025 yıl sonu enflasyon beklentisi 0,4 puan yükselerek yüzde 32,2 seviyesine ulaşmıştır. 2026 yıl sonu enflasyon beklentisi 1,1 puan artışla yüzde 23,2 düzeyinde gerçekleşmiş ve diğer vadelerdeki beklentilerde de yükselme görülmüştür. Gelecek on iki ay ve yirmi dört ay sonrasına ilişkin enflasyon beklentileri sırasıyla 0,2 puan ve 0,3 puan yukarı yönlü güncellenerek yüzde 23,5 ve yüzde 17,7 olmuştur. 5 yıl sonrasına ilişkin enflasyon beklentisi ise 0,1 puan azalışla yüzde 11,3 düzeyinde ölçülmüştür. Öte yandan, reel sektör beklentilerine bakıldığında, firmaların on iki ay sonrasına ilişkin yıllık enflasyon beklentisi, kasım ayında 0,6 puan azalarak yüzde 35,7 seviyesine gerilemiştir. Aynı dönemde hane halkının on iki ay sonrasına ilişkin enflasyon beklentileri de 2,2 puan düşerek yüzde 52,2 seviyesinde seyretmiştir. Enflasyon beklentileri ve fiyatlama davranışları iyileşme işaretleri göstermekle birlikte dezenflasyon süreci açısından risk unsuru olmaya devam etmektedir.

Öncü veriler, gıda fiyatlarında kasım ayında gözlenen olumlu seyrin aralık ayında da sürdüğü yönünde sinyal vermektedir. İşlenmemiş gıda tarafında taze meyve ve sebze fiyatları gerilerken, kırmızı et fiyatlarında gözlenen artış bu olumlu seyri kısmen sınırlamaktadır. İşlenmiş gıda aylık enflasyonundaki kademeli yavaşlama eğilimi sürmektedir. Enerji fiyatları akaryakıt fiyatlarındaki düzeltmeye bağlı olarak görece yatay seyretmektedir. Öncü göstergeler aralık ayında temel mal ve hizmet gruplarında geçen aya kıyasla daha ılımlı fiyat artışları ima etmektedir. Ana eğilim göstergelerinin de aralık ayında düşüş eğilimini sürdürmesi beklenmektedir. Bu çerçevede, öncü veriler bu ayda enflasyonun son enflasyon raporunda öngörülene kıyasla daha düşük seyredeceğini ima etmektedir.

Para politikası

Para Politikası Kurulu (Kurul), politika faizi olan bir hafta vadeli repo ihale faiz oranının yüzde 39,5'ten yüzde 38'e indirilmesine karar vermiştir. Kurul ayrıca, Merkez Bankası gecelik vadede borç verme faiz oranını yüzde 42,5'ten yüzde 41'e, gecelik vadede borçlanma faiz oranını ise yüzde 38'den yüzde 36,5'e indirmiştir.

Fiyat istikrarı sağlanana kadar sürdürülecek sıkı para politikası duruşu talep, kur ve beklenti kanalları üzerinden dezenflasyon sürecini güçlendirecektir. Kurul politika faizine ilişkin atılacak adımları; enflasyon gerçekleşmelerini, ana eğilimini ve beklentilerini göz önünde bulundurarak ara hedeflerle uyumlu biçimde dezenflasyonun gerektirdiği sıkılığı sağlayacak şekilde belirleyecektir. Adımların büyüklüğü, enflasyon görünümü odaklı, toplantı bazlı ve ihtiyatlı bir yaklaşımla gözden geçirilmektedir. Enflasyon görünümünün ara hedeflerden belirgin bir biçimde ayrışması durumunda, para politikası duruşu sıkılaştırılacaktır.

Kredi ve mevduat piyasalarında öngörülenin dışında gelişmeler olması halinde parasal aktarım mekanizması ilave makroihtiyati adımlarla desteklenecektir. Likidite koşulları yakından izlenmeye ve likidite yönetimi araçları etkili şekilde kullanılmaya devam edilecektir.

Kurul, politika kararlarını enflasyonu orta vadede yüzde 5 hedefine ulaştıracak parasal ve finansal koşulları sağlayacak şekilde belirleyecektir. Kurul, kararlarını öngörülebilir, veri odaklı ve şeffaf bir çerçevede alacaktır.''

Kaynak: İHA